Kayıtlar

Kasım, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bonus

Resim
 Son zamanlarda reklamcılık adına yapılan en kötü iş şüphesiz dizi içine yerleştirilen reklamlar. Sırf bilboardlardaki reklam görünsün diye 2-3 dakikalık alakasız sahneler ekleniyor ya da ana karakterlerin düşünceli halde yürüme sahneleri uzatılıyor. Bu şekilde subliminal bir etki yaratıyor olabilir ama reklamlar gözümüze sokulduğundan sadece itici bir etki yaratıyor.    Televizyonun reklam konusunda egemenliğini yitirdiği şu dönemde büyük bütçeler harcanarak çekilen reklam filmleri eski yaratıcılıktan hayli uzak. Belki de eskisi kadar televizyona bağlı yaşamadığımızdan şu anki reklamları çok sıkı takip edemiyoruz. Aklımda kalan en  yaratıcı Türk reklamlarından biri şüphesiz rahmetli Aysel Gürel ve Deniz Akkaya'nın oynadığı kredi kartı reklamı. Eminim bu reklamı hemen hatırlayacak ve benim gibi gülerek izleyeceksiniz.(Bunun Aysun Kayacı-Aysel Gürel versiyonunu daha net hatırlarsınız.)   Gelelim "print-ad"lere. Bilboardlar ve gazete,dergi reklamları bir reklam filmi

GereksizApp

Resim
Hayatımıza girdiğinden beri ne kadar çok işimize yaramıştır şu akıllı telefonlar. İnternetten sonra en büyük nimeti applicationları. Gereklileri kadar gereksiz de bir sürü application mevcut app storelarda. Bildiğim ve gördüğün en amaçsız applicationlar; 1-Hold On Bu uygulama kullanıcının parmağını en fazla ne kadar süre ekranın üstünde hareketsiz tutabildiğini ölçüyor. Issız bir adada elimde sadece bu uygulama yüklü bir telefonum olsa deneyebilirim ancak. 2-Virtuel Zippo Lighter Zippo hayranlarını çeker ümidiyle yapılmış olmalı bu application ama bence amaçsız bir uygulama olmaktan öteye geçemedi. 3-HolyBible Bu isimle pek çok İncil içeriğiyle alakalı application var o sebeple orjinal adından emin olamadım. Saçma filmler serisinin bir parçası olan "Friends with Benefits"te gördüğüm bir sahnedendi bu uygulama. İnsanların birbirine inanması için iPhone'a el basmaktan fazlasına ihtiyacı olmalı sanırım. 4-Kissing Test Düşünm

KOKU

Blogum.com dergisi ekim sayısında yayınlanan yazım bir kez de kendi blogumdan paylaşmak istedim ..........................................................................................................................................     Sadece tek bir duyuya sahip olma şansın olsaydın hangisini seçerdin? Zaman zaman düşündüğüm, zaman zamansa başkalarına sorduğum içinden çıkılmaz bir soru aslında. Duyularımızla algıladığımız dünyanın gerçekliği asla ispat edilemez olsa da biz kabul ettiğimiz dünyayı bu 5 duyumuzla algılıyoruz. Bu yetilerinden birini ya da daha birkaçını kaybedenlerin belki de tek şansları seçme şansının kendilerine bırakılmamış olması. Hayatımız boyunca böyle bir soruyla karşılaşmayacağımızı düşünerek "görme" yanıtını verenlerdenim ben de. Muhtemelen sezgisel ve mantıksal bir yanıttan daha çok pragmatik bir yaklaşımla verilmiş bir cevaptır bu. Çünkü dünyayla bağlantımızı en çok gözümüzle kuruyoruz. Ya da bizim farkında olduğumuz kısmı bu. Beni bu konuda

Sugar Pie

Resim
 Benim gibi yazı ve sıcağı,soğuğa tercih eden bir insansanız uzun süren yazın ardından bu havaları kabullenmekte zorlanmışsınızdır. Havaların soğumasının sebep olduğu mutsuzluğuma bir de vize haftasının stresi eklendi. Bu şeker gibi klip ve sıcacık şarkıyla biraz ısınırız belki diye düşündüm. ................................................. Please don't let them talk behind our backs Honey, don't let them start debates like "Would you choose love or money?" Let's laugh at those who thought we were not gonna last Let’s put a few "ha-ha-ha"s after quoting a sarcasm And if they ask I'll say "of course we're still in love" Not becauase we're not, but because we really are .........................................................