Kayıtlar

Temmuz, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

39 saniye

Yangının dumanı sonunda uyandırabilmişti onu. Yatmadan aldığı uyku ilaçları yüzünden tüm bina boşaldıktan sonra uyanabilmişti. Kaldığı pansiyonda 13 oda vardı ve bunların 9'u bazı aileler veya sevgililer tarafından kullanılıyordu. O pansiyonun gündelik gürültüsünden uzak olmak adına seçtiği en köşedeki odasında alevler tarafından sarılmıştı. Şimdi içgüdüsel olarak anlık bir paniğe kapılmış, sonra dumanın acı tadını içine çekmiş ve rahatlamıştı. Sonunda huzura kavuşmuştu. Alevler tenini kavurmaya başlayana kadar dünyanın en huzurlu insanı bile denebilirdi. Dışarıdan gelen çığlıkları duyabiliyordu, onu kurtarmaya çalıştıklarını anlamıştı, ama çabaları boşunaydı ölüm onu içine almıştı bir kere, geri dönüşü yoktu. Son çığlığı duyduğunda fiziksel acıları da başlamıştı. "İÇERİDE YALNIZ YAŞAYAN BİR KADIN VAR, KURTARIN ONU"
Prag'da sisli ve serin bir gece son tramvaylardan biriyle merkeze inmişti Vera. Bu gece gittiği dördüncü; bu ay gittiği milyonuncu gece kulübüydü. Her gece ertesi gün adını asla hatırlayamayacağı erkeklerle dönüyordu kaldığı hostele. Kendini nefret ettiği ablasının adıyla tanıtıyordu, Ursula olarak. Kocasından ettiği nefret ablasına karşı hissettiğinle kıyaslandığında ancak tiksinti olarak adlandırılabilirdi. Nihayetinde kocası hayatına henüz 17 yaşındayken girmiş, onun yaralarından ve heyecanlarından yararlanmıştı. Yine aynı şekilde de onu aldatmıştı, aslında tüm hikayeleri bundan ibaretti. Üstelik kocasını birlikte yakaladığı kadının yüzünü daha önce hiç görmemişti, onun gibi bir adam kendini yormayıp pekala çevresinden bir kadını da ayarlayabilirdi. Onları birlikte gördüğü an çok daha acı verici ve aşağılayıcı olabilirdi. En azından bu kadar aşağılık olmadı yaşadıklarım diyerek avutuyordu kendini Vera. Bir gün gelecek bu ihanete gülecek; belki de hayatından bu şekilde çıktığı i