Bin Muhteşem Uçurtma Avcısı

  Khaled Hosseini, Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş kitaplarıyla tanıdığımız Afganistanlı bir yazar.Bana göre onun asıl başarısı göç ettiği topraklara başka bir pencereden bakabilmesinden kaynaklanıyor. O, romanlarındaki kahramanların geleneklerini bilerek modern dünyaya aktarıyor. Kaderine terk edilmiş milyonlarca insandan yola çıkarak karakterlerini yaratıyor ve yaşatıyor. Tarihi ve bu tarihe ait  insanları gözlerinde yaşları biriktirerek anlatıyor. 
  Bence Hosseini,Emir karakterini kendiyle özdeşleştirmiştir biraz. Amerika'ya göç edip orada yeni bir yaşam kurmasına rağmen ait olduğu topraklardan kopamamıştır Emir. Emir büyük bir hata yapmıştır ve yıllar sonra çektiği vicdan azabını hafifletmek için bir fırsat bulmuştur. Amerika'daki yaşamına topraklarından,canından bir parça götürmüştür.Belki de Hosseini ait olduğu toprakları terk etmek zorunda olmasının duyduğu üzüntüyü Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nde iyi niyet elçiliği yaparak azaltıyordur.
  Bin Muhteşem Güneş'te ana karakterler bu sefer kadın:Leyla ve Meryem.Yakın tarihi konu alan hepimize uzak bir hikaye.Birbirinden tamamen farklı hayatlarının ilginç bir şekilde kesişiyor ve insanın kendisini sorguladığı bir roman ortaya çıkıyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GALAKSİ TAKSİ

Twitter Fenomenleri

Suzan Defter